Our volunteering at Svitac (Firefly Bosnia) – Havva Nur Parakazan and Ayşe Isceli, Turkey
We hope for tolerance all over the world as with SVITAC (Firefly Bosnia) children
Hello there
Let’s talk about ourselves first: We are close friends. Ayşe and Havvanur.
Actually, we are both from Afyon and study in Konya. That’s why we have a common background in NGO work. We heard that there was a project in the Metropolitan Youth Assembly, where we are involved in youth work, and we couldn’t wait to apply. Even the idea of taking part in this project was very important to us. Because we both love learning about different cultures, meeting new people and making friends, we believed we had a teamwork spirit and that we could generate new ideas within this project, so we wanted to apply. And of course, we were also happy that the project was for children since most of our previous NGO work was with children. Spending time among children, playing games with them is priceless. The language of children is universal and we believed that we could get along with them wherever we were. That’s why we applied to the project. While applying for the project, we dreamed that we could come together, but we didn’t think it would happen.
The much-anticipated phone call finally arrived in February. We learned that we were accepted into the project. We felt magnificent and we started preparations right away.
We wanted to know more about the history of our future country, Bosnia and Herzegovina. So we started to research. As we looked at the history of the country, we were very impressed and wanted to go as soon as possible. It was like time was running out. Since the project involves children, we researched what activities we could do with children. After all our research was done, we bought our tickets for the month of May. And now we were ready to go.
The first meeting took place on May 24th. They welcomed us very warmly. On that day, we met with the children we had been looking forward to meeting. Thus, our project period that we would never want to end had begun.
As soon as we got over the adaptation process, we started doing activities with the children. The children never saw us as strangers and we enjoyed being with them in all of the workshops. We drew pictures together, played games, watched movies, learned numbers and colours, and sang songs.
We were looking forward to our Turkish workshop and making a schedule for the activities we would do days in advance. We were trying to prepare activities that the children would enjoy and have a good time with them. One of the reasons why the project was so important to us is that we love children and working with children.
It is very special to be able to meet with children from different cultures, whose languages we do not speak, on a common ground here. We admired the energy of the children, their smiling faces and the sparkle in their eyes. It was very nice to see children from different religions and ethnicities living in peace and tolerance. We hope that one day everyone in the world can be as tolerant of these differences as children.
Our volunteering adventure here was very valuable for us. We are sure that all the volunteers who come after us will leave here with the same feelings. If the friends who come to the project understand the language of the children and enjoy spending time with them, they will not want to leave Brčko. Every moment they spend here will contribute to the broadening of their horizons, experiencing new cultures, teamwork mastery, and the development of networks and languages.
We would like to thank the GAP youth association for allowing us to benefit from these opportunities. As an association, they help many young people to accumulate unforgettable memories in their lives, to strengthen their social capital, to gain different perspectives, and to have a project background by providing them with opportunities abroad. We are very happy to be a part of this success, as well as thankful and glad that such opportunities exist.
At our project institution, Svitac, we met many people with good hearts and they made us feel at home here. They immediately found solutions to any of our problems, took responsibility and showed us around very well.
Thank you very much for hosting us so well and for being with us at all times. We will miss you very much and when we return to our country, we will tell everyone about our institution here.
We love you very much.
X X X
Merhaba
İlk olarak kendimizden bahsedelim: Biz iki yakın arkadaşız.. Ayşe ve Havvanur.
İkimizde Afyonlu olup Konya’da okuduk. Bu yüzden ortak birçok sivil toplum geçmişimiz oldu. Gençlik çalışmalarında bulunduğumuz Büyükşehir gençlik meclisinde böyle bir proje olduğunu duyduk ve başvurmak için sabırsızlandık. Bu projede yer alma fikri bile bizim için çok önemliydi. Çünkü ikimizde farklı kültürler hakkında bilgi edinmeyi, yeni insanlar tanıyıp arkadaş edinmeyi çok seviyorduk takım çalışması ruhuna sahip olduğumuzu düşünüyor ve bu proje içinde yeni fikirler üretebileceğimize inanıyorduk bu yüzden projeye başvurmak istedik. Ve tabi ki projenin çocuklar ile ilgili olması da bizi ayrıca mutlu etmişti. Çünkü daha önce ki sivil toplum çalışmalarımızın çoğu çocuklarla ilgiliydi. Çocuklarla vakit geçirmek, onlarla oyunlar oynamak, paha biçilemez. Çocukların dili evrenseldir ve nerde olursak olalım onlarla anlaşabileceğimize inanıyorduk. Bu yüzden projeye başvurduk. Projeye başvururken birlikte gelebileceğimizi hayal ediyorduk ancak gerçekleşebileceğine ihtimal vermiyorduk.
Beklenen telefon sonunda şubat ayında geldi. Projeye kabul edildiğimizi öğrendik. Çok heycanlıydık. Ve hemen hazırlıklara başladık.
Geleceğimiz ülkenin yani Bosna Hersek’in tarihi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak istedik. Ve araştırmalara başladık. Ülkenin tarihine baktıkça çok fazla etkileniyor ve bir an önce gitmek istiyorduk. Sanki zaman geçmiyordu. Projenin çocuklarla ilgili olduğundan çocuklar ile ilgili neler yapabileceğimizi araştırdık. Tüm araştırmalarımız bittikten sonra gideceğimiz mayıs ayı için biletlerimizi aldık. Ve artık gitmeye hazırdık.
24 Mayısta ilk tanışma gerçekleşti. Bizi çok güzel karşıladılar. Tanışmak için sabırsızlandığımız çocuklar ile de o gün karşılaştık. Böylece bitmesini hiç istemeyeceğimiz proje dönemimiz başlamış oldu.
Adaptasyon sürecini atlatır atlatmaz çocuklarla etkinlikler yapmaya başlamıştık. Çocuklar bizi hiç yabancı görmediler ve tüm etkinliklerde yanlarında olmamızdan keyif aldılar. Birlikte resim çizdik, oyun oynadık, film izledik, sayıları ve renkleri öğrendik ve şarkılar söyledik.
Türkçe atölyemiz için sabırsızlanıyor ve yapacağımız etkinlikler için günler öncesinden program yapıyorduk. Çocukların keyif alacağı etkinlikler hazırlayıp onlarla güzel vakit geçirebilmek için çabalıyorduk. Zaten projenin bizim için bu kadar önemli olmasının sebeplerinden biri de çocukları, çocuklarla çalışmayı çok seviyor olmamızdı.
Burada dillerini bilmediğimiz, farklı kültürden çocuklarla ortak payda da buluşabiliyor olmak çok özel. Çocukların enerjilerine, güler yüzlerine, gözlerinde ki o ışıltıya hayran olduk. Farklı dinden farklı ırktan çocukların barış ve hoşgörü içinde yaşadığını görmek çok güzeldi. Umarız bir gün dünyada ki herkes bu farklılıklara çocuklar kadar hoşgörülü olabilir.
Burada ki gönüllülük maceramız bizim için çok kıymetliydi. Bizden sonra gelecek olan tüm gönüllülerin de aynı hislerle buradan ayrılacağına eminiz. Projeye gelecek arkadaşlar çocukların dillerinden anlıyor olup onlarla vakit geçirmeten keyif alıyorlarsa buradan ayrılmak istemeyeceklerdir. Burada geçirecekleri her an ufuklarının açılmasına yeni kültürler edinmelerine ekip çalışma hâkimiyetlerine network ağlarının ve dillerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Bizimde bu imkânlardan faydalanmamıza vesile olan GAP gençlik derneğine çok teşekkür ederiz. Dernek olarak birçok gence yurt dışı imkânı sağlayarak hayatlarında unutulmaz anılar biriktirmelerine, sosyal sermayelerinin güçlenmesine, farklı bakış açıları kazanmasına, proje geçmişleri olmasına katkı sağlıyorlar. Sağladıkları bu başarının içinde olmaktan büyük keyif duyup tekrar teşekkür ederiz, iyi ki varlar.
Proje kurumumuz Svitac’da ise güzel yürekli çok fazla insanla karşılaştık ve burada bize evimizdeymiş gibi hissettirdiler. Her hangi bir problemimize karşı hemen çözüm üretiiler sahiplendiler ve bizi çok güzel gezdirdiler burada ki zamanımızı dolu dolu geçirmemize katkı sundular hızla geçen bu sürede bize tattırdıkları keyif için minnet borçluyuz.
Bizi çok güzel ağırladığınız ve her daim yanımızda olduğunuz için çok teşekkür ederiz. Sizleri çok özleyeceğiz ve ülkemize döndüğümüzde burada ki kurumumuzdan sizlerden herkese bahsedeceğiz.
Sizleri çok seviyoruz.
Ayşe Isceli and Havva Nur Parakazan, Turkey
Svitac’s (Firefly Bosnia’s) volunteers, June 2021